ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Genel Kurul Konumalar > Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 88'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
05.01.2010
Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 88'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

YILMAZ TANKUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün 5 Ocak 2010, güzel Adana'mızın sömürgeci işgal güçlerini destansı kahramanlıklarla mağlup ederek kazandığı istiklal zaferinin 88'inci yıl dönümüdür.

Buradan bizler de Adana'mızın ve Adana'da yaşayan hemşehri ve vatandaşlarımızın bu güzel ve coşku dolu zafer günlerini kutluyoruz.

Sayın milletvekilleri, Adana, gerçekten de seksen sekiz yıl önce büyük bir destan yazmıştır. Güney illerimizi işgal eden Fransızlar, Ermeni çetelerini de yanlarına alarak sadece bölgede değil, Adana merkezde de büyük bir acı ve dram yaşatmıştır. On binlerce Ermeni'nin katıldığı bu işgal sürecinde Adana'da binlerce masum Türk, kadın, çocuk, ihtiyar ayrımı gözetilmeden soykırımı andıran şekillerde katledilmiştir.

1918 ve 19 yıllarında tam bir terör ve cinayet dönemine sahne olan Adana'da Abdiağa Çiftliği olayları, şehir içi cinayetleri, Taşköprü'de Türklerin kırbaçlanarak işkence görmesi gibi olaylar bugün bile toplum hafızasından silinmeyecek çok acı ve dramatik hadiselerdir. Ancak bütün bu acı, zulüm ve işkencelere rağmen yılgınlığa düşülmemiştir. Aksine, İstiklal Savaşı'na da ilham kaynağı olan Büyük Önder Mustafa Kemal'in "Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana'da vücut bulmuştur." şeklindeki veciz sözüne mazhar olan kahraman ecdadımız Adana'da da bir destan yazarak sömürgeci işgal kuvvetlerini aziz vatan topraklarından atmıştır.

Buradan bir kere daha başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi, ebediyete intikal etmiş bütün gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyor, manevi hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihe sığmayan dramını ve zaferini birkaç cümleyle özetlemeye çalıştığım Adana'mız, bugün yaşadığı karanlık günleri, seksen sekiz yıl önce yaktığı meşale ile geride bırakmıştır. Ancak bugün aynı Adana'mız, farklı şekillerde bir buhranın ve çaresizliğin içindedir. Dün, üstün silahlara sahip düşmana karşı, bütün imkânsızlıklar ve yokluklar içinde olmalarına rağmen büyük bir zafer kazanan Adanalılar, bugün çok daha kolay fakat değişik bir savaşı kaybetmek üzeredir. Hepinizin malumu olduğu üzere, geçtiğimiz günlerde TÜİK tarafından işsizlik rakamları açıklanmıştır. Bu rakamlara göre, Adana ilimiz yüzde 20,5 ile Şırnak'tan sonra 2'nci sırada yer almıştır.

Değerli milletvekilleri, altını çizerek hatırlatmak istiyorum: Adana'da yakın zamana kadar Tekel sigara ve tütün fabrikalarının önünde servis otobüslerinin enflasyonu yaşanırdı. Adana'nın birçok mahallesinden Tekel fabrikalarının bulunduğu yerlere akın akın işçiler gelir ve çalışırdı. Fabrikaların içi insan kaynar, dışında esnaflar nafaka çıkartır, on beş güne bir işçilere ödenen avans ve maaş günlerinde binlerce işçinin evinde sıcak paranın saadeti yaşanır, çoluk çocuğun ihtiyaçlarını temin eden işçiler evlerine ellerinde paketlerle dönerdi, tıpkı Bossa, Paktaş, Güney Sanayi, ÇUKOBİRLİK ve diğerlerinde olduğu gibi. Bugün ise ne yazık ki sekiz yıllık AKP İktidarı sayesinde, o fabrikaların bulunduğu yerler sessiz, servislerin park yerleri ıssız ve oralarda çalışan işçilerin doldurduğu sokaklar viran olmuş bir şekilde, Adana'nın işsizliğine katkı yapmaktadır. Bunun yanı sıra Adana, ne yazık ki haksız teşvik uygulamalarına da kurban edilmiştir.

Diğer taraftan, bereketli topraklarıyla Türkiye'yi doyuran Adana'da bugün tarım can çekişmekte, üreticilerimiz ise maalesef yok edilmektedir. Yani toprağından bolluk ve bereket fışkıran güneyin incisi olan Adana, bugün dünü mumla aramaktadır. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Adana'da da çiftçilerimiz, işçilerimiz, esnaf, sanatkâr ve sanayicilerimiz sabırla Hükûmetin bu gerçekleri görmesini beklemektedir.

İşte, değerli arkadaşlar, özetlemeye çalıştığım Adana gerçeği budur ve Adana'da yaşayan hemşehri ve vatandaşlarımız maalesef umutsuz ve perişandır.

Sayın milletvekilleri, geçtiğimiz günlerde çöplükten kahvaltı toplayan bir gencimizin yansıttığı Adana gerçeği, fotoğrafın sadece basına yansıyan ibretlik bir karesidir. AKP hükûmetlerince ne yazık ki Adana'ya hep şaşı bakılmış ve özellikle de Büyükşehir Belediye Başkanlığını Milliyetçi Hareket Partisi kazanınca siyasi taassup ve baskılar artmış, zaten kıt imkânlarla yürütülen hizmetler ve yatırımlar da önemli ölçüde sekteye uğramaya başlamıştır.

Sonuç olarak Adana'da sorunlar azalmak yerine katmerleşmiş, zenginliği, ihtişamı ve istihdamı kaybolmuş, işçisi de kalmamış ve yüzde 20,5'lik resmî işsizlik oranının bile tesadüf olmadığı ortaya çıkmıştır.

Bütün bunların sorumlusu ise elbette ki ne çiftçimiz ne sanayicimiz ne de işçimizdir. Bütün bunların sorumlusu, Türk çiftçisine verdiği sözü yerine getirmeyip kendi yandaş ve çocuklarını zenginleştirmek için her hasat döneminde yabancı çiftçilerin ürünlerine kapılarını açandır ve elbette ki bütün bunların sorumlusu, Adanalı vatandaşlarımızın feryadını duymayan, çöplükten kahvaltılık toplayan gençlerimizi görmeyen, Tekelin satılmasına ses çıkarmayan ve işçilerin dramına seyirci kalan AKP İktidarı ve onun Adana milletvekilleridir.

Netice olarak, buradan Hükûmete, defalarca yaptığımız gibi, yeniden bir çağrıda bulunmak istiyorum: Bir zamanlar tarımda Türkiye'yi doyuran, sanayide ülkemize önderlik eden, işsiz-aşsız insanlara sıcak kollarını açan Adana'nın sorunlarını artık görmezden gelmeyin, çiftçimizin, işsiz vatandaşımızın feryadını duyun ve sanayicimizin şikâyetini yabana atmayın. Haksız teşvik uygulamasını şayet uzatacaksanız Adana'yı da kapsayacak şekilde uzatın ve lütfen, artık insanlarımızın canhıraş çığlıklarını duyun diyerek sözlerimi tamamlarken yeni yılın Adana'mıza, ülkemize ve bütün insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.

,